Yeni bir insanla tanışıp ondan hoşlandığımda hemen ona veda etmenin nasıl bir şey olacağını hayal etmeye başlıyorum.
Sayfa 122Kitabı okuyor
Sanki özgürmüşüz gibi yaşamak zorundayız. yazgımızdan kaçamasak da onun karşısına dikilebilmeliyiz, alın yazımızı kendi irademizle yaşamalıyız. Yazgımızı sevmeliyiz.
Boğulmak üzereyim ve önce kendimi kurtarmam gerek.
Senden hiçbir şey istemiyorum! Kendimden bir şey istiyorum. Yaşamımı değiştirmek zorundayım. Yoksa, bir kere bile yaşadığımı hissetmeden ölümü karşılamak zorunda kalacağım.
Evlilik bir hapishane değil, içinde daha yüce bir şeylerin yetiştirildiği bir bahçe olmalıdır.
Çocuklarınızı yetiştirmek için önce kendinizi yetiştirmeniz gerek. Aksi halde hayvani ihtiyaçlarınız ya da yalnızlığınız ya da içinizdeki boşlukları doldurmak için çocuk sahibi oluyorsunuz demektir.
Hayır, istediğim yaşamı yaşamadım! Benim için yazılmış yaşamı yaşadım. Ben, gerçek ben, bir mahkum gibi bu yaşama kapatıldım!
Neden yaşadığımı bilmiyorum, her şeyin anlamını yitirdim.
Siz de çaresiz bir halde, asla yaşayamadığınız bir hayatın yasını tutmuyor musunuz?
Kendi yaşamanızı tam anlamıyla yaşadınız mı? Yoksa yaşam mı sizi yaşadı? Siz mi seçtiniz? Yoksa o mu sizi seçti? Sevdiniz mi? Yoksa pişman mı oldunuz?
"İhtiyaç yüzünden çocuk sahibi olmak, çocuğu yalnızlığından kurtarmak için kullanmak; hayatın amacının, kendinin bir başka kopyasını yaratmak olduğunu düşünmek yanlış."
Sayfa 356 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Amor fati - kaderini seç, kaderini sev.
Sayfa 408Kitabı okudu
“‘Arzu edilenden çok arzu etmeye âşığızdır!”